Ekselansları, Sn. ITU Genel Sekreteri saygıdeğer delegeler, kıymetli misafirlerimiz, baylar ve bayanlar. Hükümetimizin Telekomünikasyondan sorumlu Bakanı olarak hepinize İstanbul’da toplanan Dünya Radyokomünikasyon Konferansına hoş geldiniz diyorum. Konferans için gerekli bütün fasiliteleri güzel bir şekilde tamamlayıp sizlerin hizmetine sunabildiğimiz için son derece mutluyum. Bu imkanların hazırlanması ve konferans tarihine yetiştirilmesi gerçekten çok zor ve meşakkatli bir dönem oldu. Sonunda başardık ve sizlere bu güzel ortamda hoş geldiniz demek bizlere kısmet oldu. Ayrıca, bu konferansı İstanbul’da düzenlemiş olmamız sayesinde çok modern, güzel ekipmanlarla teçhiz edilmiş, 8000 metrekare alandan oluşan yeni bir konferans merkezi kazanmış olduk. Bundan sonra da bu salonlarda daha nice ITU Konferansını yapmak isteriz.

Dünya Radyokomünikasyon Konferansı (WRC-2000) ITU’ nun 21. yüzyıldaki ilk konferansıdır. Tabii ki son konferans olmayacaktır. Ancak, gündemindeki çok önemli ve hassas konulardan dolayı, 21. yüzyılda Radyokomünikasyon alanına ışık tutacaktır. Bu sahada rol alanlar ilgi ve ihtiyaçlar günden güne artıyor. Buna bağlı olarak ITU’ ya duyulan ihtiyaç da günden güne artıyor. Diğer birçok ülkelerde olduğu gibi, biz de dünyada oluşan bu gelişmelerin arkasında kalmak istemiyoruz. Bu nedenle, bizler, ITU aktivitelerinin tüm dünyaya yayılması gerektiğini düşündük ve 1995 yılında WRC tarihinde ilk defa olmak üzere bir WRC Konferansının Türkiye’ye davet edilmesine karar verdik. Şimdi bu gerçeği birlikte yaşıyoruz. Bu çerçevede, bu konferansı Türkiye’de yaptığımız ve böylece insanlığa hizmet ettiğimiz için büyük mutluluk taşıdığımızı bir kere daha belirtmek istiyorum.

Konferansın gündeminin önemi üzerinde de bir miktar durmak isterim. Çünkü; gündemde gerçekten de incelenmesi ve ümit ederim ki konferans bitmeden önce çözüme kavuşturulması önem arz eden birçok konu vardır.

Burada, ilk olarak belirtmek istediğim konu üçüncü nesil mobil sistemlerdir. Bu sistemler, Uluslar arası Mobil Haberleşme Sistemleri, IMT-2000 olarak adlandırılmaktadır. Bildiğiniz gibi, IMT-2000 sistemlerine WARC-92 konferansı tarafından tahsis edilen frekans bandları yeterli değildir. Bu nedenle, daha fazla frekans bandına ihtiyaç duyulmaktadır. Beklentimiz, bu konferans sırasında geleceğin mobil sistemleri olan bu sistemlere yeni frekans bandlarının tahsis edilmesidir. Çünkü sanayiciler ivedi olarak bu frekanslara ihtiyaç duymaktadırlar.

İkinci önemli konu ise Uydudan Doğrudan Radyo/Televizyon Yayın hizmetleridir. Tabii ki elimizde bu sistemlerle ilgili 1977 yılında yapılmış bir plan vardır. Ancak, o yıldan bu yana dünyada yeni ülkeler oluşmuş, ve bu ülkeler de bu hizmetler için frekans kanallarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenler bizlerin dünyanın tüm ülkelerinin eşit haklarla frekans spektrumunu kullanabilmeleri için çabalamalıyız. Ümidim odur ki, bu konferans bu konunun şu veya bu şekilde çözüme kavuşturulmasında önemli bir sıkıntı ile karşılaşmayacaktır.

Burada, temas etmek istediğim en önemli konulardan birisi de seyrüsefer sistemleri olup; bu sistemler için, gerek deniz, gerekse hava bandlarında uygun düzenlemelerin yapılması bu konferanstan beklenmektedir. Fakat bana göre, bu ikisinden de öncelikli olan, hava seyrüsefer sistemleridir. Çünkü, uluslararası ve milli sivil havacılık teşkilatları bize kadar ulaşarak sıkıntılarını dile getirmişlerdir. Ulaştırma Bakanlıkları bütün dünyada sivil havacılıkla da ilgili oldukları için bizim bu konuda hassas olmamız normaldir. Bu nedenle, bu konferans sırasında sivil havacılıkla ilgili sıkıntılara çözüm yollarının bulunmasını sabırsızlıkla bekleyeceğiz.

Tabii ki gündemde başka konular da vardır; Yüksek İrtifalı Platform Sistemleri, Yüksek Yoğunluklu Sabit Hizmetler, güç limitasyonları, Sabit ve Sabit olmayan uydu yörüngelerinde çalışan sistemler gibi konularda frekans tahsis ve paylaşım problemleri ve diğerleri. Ancak, şunu hatırlatmak isterim ki; her ne kadar İstanbul’da işimiz zor ve zaman gerektiriyor ise de; bundan sonraki konferansların da kendi iş yoğunluğunun kendisine yeteceği düşünüldüğünde mümkün olduğunca bütün gündem maddelerinin İstanbul’da çözüme kavuşturulması ITU’ nun işini ve dolayısıyla bizim işimizi o ölçüde kolaylaştıracaktır.

Değerli delegeler, sözlerime son vermeden önce, Türkiye Cumhuriyeti ve onun halkı olarak, kalbimizin en derin köşesinden sevgilerimizi ve hoş geldiniz dileklerimizi sizlere iletiyoruz. İstanbul’da iyi vakit geçirmenizi ve dönüşünüzde selam ve saygılarımızı ülkelerinize, hükümetlerinize ve halkınıza iletmenizi rica ediyorum.

Teşekkür ederim.